Referanduma çok kısa bir zaman kalmasına rağmen ve henüz netice belli değilken daha şimdiden üzerimizde ağır bir baskının olduğunu görmektey...
Demokrasi demek bir ulustaki halkın seçme özgürlüğü demektir
Bir ülkenin kaderini o ülkede yaşayan çoğunluk belirler değil mi?
Ne yazık ki iktidar otoritesini kullanarak yasaklarıyla buna izin vermiyor.
Otoriter, totaliter rejim arasında bir yönetimle milletin gırtlağına çökmektedirler adeta.
Milli irade ne derse o olur sözleri koca bir yalandır.
Çünkü milli iradeyi susturmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
İşte bugün aynı durumu yaşamaktayız.
Kendilerine karşı olan insanlara korku salmak isterlerken, işbirlikçilerini mükâfatlandırıyorlar.
Tarihte örneklerini görüyoruz.
Allah korusun bir de tam yetkiyi alırlarsa yani Cumhurbaşkanı Yönetim Sistemi adı altındaki kandırmaca ile tam diktatörlük ellerine geçince başımıza neler gelebilir düşünmek dahi istemiyorum.
Genel Kurulda MHP Genel Başkanı ve yandaşları sayesinde 18 madde geçerken olanları izleyebilenler görmüşlerdir.
CHP Milletvekillerine yapılan hakaretler, küfürler, yumruklaşmalar aklımızdan çıkmayacaktır.
Siyasetin seviyesi sayelerinde yerlerde sürünür oldu
Eskiden devlet adamı denildi mi, örnek bir ağırlığı olurdu.
Bu gün eseri kalmadı.
AKP li milletvekilleri olsun, bakanları olsun kimseden çekinmeden muhaliflere hakaretlere, iftiralara devam ediyorlar.
Tabi tüm bu olanlara Erdoğan’ın diktatörlük veya hanedanlık kurma hırsı sebep olmaktadır.
Bugün İçişleri bakanlığı mevkisine gelmiş bir insan milyonların oyları ile seçilmiş bir parti genel başkanına;
Uzayda yaşamış olabilir mi bu? Uzay yaratığına benziyor zaten” diyebilecek kadar seviyesizleşiyor.
Dolayısı ile hem çocuklara hem de gençlere kötü örnek oluyor.
Sayın bakan efendinin Kılıçdaroğlu için söylediği sözler asla iyi niyetle söylenmiş sözler değildir.
Her ne kadar yaratık kelimesi bir canlı anlamı ise de söyleyiş tarzına veya kurulan cümle içindeki yerine göre değişken bir kavram hali alır.
AKP içinde bu tip adamların çoğaldıklarını üzülerek izlemekteyim.
Düşünün bir kere içişleri bakanı olan zat böyle konuşursa cahil kesim neler yapar acaba?
Memlekette huzuru sağlayacağı yerde kışkırtıcılık yapıyor.
Bu adam hep böyle ama hatırladım. Erdoğan başbakanken ona da ne sözler etmişti.
Bir partinin genel başkanıydı ve Erdoğan için “Paçalarından yolsuzluk akıyor “demişti.
Daha nice ağır eleştiriler yapmıştı.
Erdoğan bunu nasıl bakan yaptı hayret!
***
AKP tarafından Kılıçdaroğlu’na adeta bir linç kampanyası başlatıldı.
Neden acaba?
Cevabı basit.
Halka AKP nin sakladıklarını ve neden “HAYIR” denilmesi gerektiğini anlattığı için tabi.
Soylu’nun hakaretlerini yazmaya kalksam sayfam yetmez.
Bir de demiş ki,
“Bizim evlatlarımız, orada jandarmamız, askerimiz, polisimiz, korucumuz bu ülkenin istiklali için mücadele yaparken, sen terörün değirmenine can suyu taşıyorsan, Kılıçdaroğlu sana söylüyorum, bu millet bunun hesabını sana sorar ve soracaktır, merak etme.
Yahu saçmalamışsın be sayın bakan efendi.
15 senedir Kılıçdaroğlu mu iktidarda?
Hesap mutlaka sorulacak ama bu Kılıçdaroğlu olmayacak…
Bu arada Ahmet Hakan’a da iki kelam etmeden geçemeyeceğim.
Cumhurbaşkanının Sarıyer’de CHP nin HAYıR çadırını ziyaretinde CHP lilere neden şunu demediniz?
Niçin bunu da söylemediniz diye yazı yazmış.
CHP liler kendilerinin davet ettikleri konuğa saygı duyarlar.
O yazdıklarını program yaptığı televizyon kanalında gazeteci olarak cumhurbaşkanına kendisi neden soramıyor da CHP üzerinden anlatmaya kalkıyor acaba?
CHP’lilerin Cumhurbaşkanına söyledikleri şu söz “Sizin hepimizin cumhurbaşkanımız olmanızı istiyoruz” onun için “HAYIR “ diyoruz demelerini Ahmet Hakan anlamamış demek ki.
Vah vah vah!
Tünay Süer
COMMENTS